Ispanak yukarıda da anlattığımız gibi vitaminler açısından oldukça zengin bir besindir. Ancak bu vitaminlerden tam anlamıyla faydalanmak için çiğ olarak yenmesi gerekmektedir. Çiğ yemek istemezseniz bile az pişmiş olarak yemek vitamin açısından daha mantıklıdır.
Lif açısından oldukça zengindir
Ispanak düşük kalorili olması ve lif açısından bolca zengin olması nedeniyle diyet yapmak isteyenler için en uygun besindir. İçinde bulundurduğu lif sayesinde tokluk hissi verdirerek acıkmayı önler ve bunu en düşük şekilde kalori alarak yapılır.
Hamileler tarafından tüketilmesi önemli
Ispanağın hamileler tarafından tüketilmesi uzmanlar tarafından önerilir. İçerisinde bulundurduğu folik asit sayesinde özürlü çocuk doğumlarını minimum seviyeye indirir.
Metabolizmayı hızlandırmaya yarıyor
Ispanak içerisinde bulunan magnezyum sayesinde metabolizmayı hızlandırıyor. Aynı zamanda içeriğinde bulunan lif sayesinde ise tokluk hissi verdiğinden kilolu insanların veya formuna dikkat etmek isteyenlerin de tercihleri arasında oluyor.
Cilt sağlığı için çok önemli
Ispanak içerisinde bulunan A, C, E ve K vitaminleri ile cilt sağlığı koruma da büyük rol oynar. Ispanak tüketimi cildine dikkat etmek isteyenler için oldukça faydalıdır. Bu vitaminlerden tam anlamıyla faydalanmak için ise ıspanak ya çiğ tüketilmeli ya da az pişmiş şekilde tüketilmelidir.
Tabi ki ıspanağın yararları olduğu gibi vücuda zararları da bulunmakta özellikle fazla tüketim de sıkıntılar yaşanabilir. Peki ıspanağın zararları nedir?
Göz sağlığına iyi geliyor
İçesinde bulundurduğu lutein maddesiyle birlikte göz sağlığına da iyi gelen ıspanak uzmanlar tarafından sıklıkla önerilmektedir.
Ispanağın sağlık açısından yararlarından bazıları şunlardır:
– Glikogliserolipitler, bitkilerde bulunan primer yağla ilişkili moleküllerdir ve ıspanakta bol miktarda bulunan sağlıklı bir besindir. Glikogliserolipitler, sindirim sistemi astarını iltihap kaynaklı hasarlardan korurlar. Ispanak, lif bakımından da yüksektir, bu da yiyecekleri parçalamaya yardımcı olur ve sindirim sisteminizin düzenli çalışamasını teşvik eder.
– Beta-karoten, ıspanak gibi bitkilerde bulunan A Vitamini formudur ve hücre büyümesini ve iyi görmeyi teşvik eder. Ispanaktaki fitokimyasallar ayrıca maküler dejenerasyonun ve kataraktların önlenmesine de yardımcı olur.
– K vitamini bakımından zengin ıspanak, protrombin üreterek kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur ve böylece hemofili semptomlarını hafifletir. Aşırı kanamayı kontrol etmek için harikadır ve ayrıca glikojen üretimini uyararak karaciğerin çalışmasını sağlar.
– Ispanaktaki glikogliserolipidlerin kanseri önlemeye yardımcı olduğu bulunmuştur. Bunu tümör büyümesini inhibe ederek başarabilirler. Ispanaktaki A vitamini de meme kanseri riskini azaltabilir. Haftada iki kezden fazla ıspanak yemek, meme kanseri riskindeki mütevazı bir azalmaya bağlanmıştır.
– Ispanakta bulunan bir antioksidan olan Faktör Koenzim-Q10 (C0-Q10) kasları, özellikle de vücudun tüm bölgelerine sürekli kan pompalayan kalp kaslarını güçlendirmede önemli bir rol oynar. C0-Q10, hiperlipidemi, kalp yetmezliği, hipertansiyon ve koroner kalp hastalığı gibi birçok kardiyovasküler hastalığı önlemek için kullanılabilir.
– Ispanak, gastrointestinal sağlığı koruyan yüksek miktarda beta-karoten ve C vitamini içerir. Serbest radikallerin etkilerinden kaynaklanan kanserli büyümelerden kolorektal hücrelere koruma sağlar. Ispanaktaki folat içeriği, DNA hasarını ve kolon hücrelerinin istenmeyen mutasyonlarını önler.
– Ispanak, kemik matriksindeki kalsiyumu tutmada ve böylece kemik mineralizasyonuna yol açan iyi bir K Vitamini kaynağıdır. Bunun dışında, manganez, bakır, magnezyum, çinko ve fosfor gibi diğer mineraller de güçlü kemiklerin oluşturulmasında yardımcı olur. Bu da kişide osteoporoz gelişimini önlemeye yardımcı olabilir. Bu mineraller ayrıca sağlıklı dişler ve tırnaklar için de gereklidir.
– Ateroskleroz, damarların sertleşmesinden kaynaklanır. Ispanakta bulunan lutein adı verilen bir pigmentin, ateroskleroz, kalp krizi ve felç oluşumunu azalttığı gösterilmiştir. Bu, ıspanak proteinlerinin kan damarlarındaki kolesterol ve diğer yağ birikimlerini azaltma eğiliminde olmasından kaynaklanmaktadır.